Nyala'da Son Bir Adım

 








Sona Doğru;

Beni takip eden insanların hatıra ve gözlemlerimi okumayı beklediğini çok iyi biliyor olsam da artık yapılan onca tasvir ve gözleminde neredeyse sonuna geldik diyebilirim. Bir yerden sonra bir hastane veya bir şehir bile dört duvar olup sizi yutmaya çalışıyor ki, işte o zaman insanın kulağında Nazan Öncel şarkısı ‘Gidelim Buralardan Dayanamıyorum!’ çalmaya başlıyor. Sanırım son iki aydır benim başıma gelen yazamama durumu ve melankolinin sebebi bu oldu.

İnsanlığın doğuşundan günümüze kadar çağlar boyu göçebe yaşayan ve ancak on bin yıldır yerleşik yaşamaya çalışan bir topluluğun üyesi olsam da sanırım ben bu yerleşik hayat fikrindense, sırtında çantası gezen ve rüzgârın esintisi ile başka bir limanları ziyaret eden tayfalardan olmayı, yeni yerler arama ve bulma heyecanıyla maceraperest rolü oynamayı daha çok seviyorum. Yolculuklar aslında bizi yaşadığımız yere bağımlı hale getiren eşyalardan kurtulmamızı sağlamının yanında, içimizdeki ruhsal fazlalıklardan da uzaklaşmamızı sağlamaz mı sizce de?  Sıkılan bir insana ilk tavsiyeniz ne olurdu düşünsenize;  ‘Senin bir tatilde kafa dinlemeye ihtiyacın var!’  bu öneriyi hangimiz duymamıştır ki? İşte benim de geri dönüş yolculuk vaktim yaklaştıkça bu depresif ruh hâli içimi sarıyor burada. Aynı hayatı tekrardan yaşamak bazıları için rutin hayat düzenine kendine bırakıp aynı ırmakta sürüklenerek gitmek gibi huzur verse de, dalgalı ve coşkun akan nehirde rafting yapmayı  ben daha çok seviyorum sanırım. Durum bu olunca da insanın üretkenliği, yazma isteği her şeyi kalkıyor ortadan ve Pollyanna ‘nın üstümüze set çektiği kalın duvarlar gözlerimizin önüne daha bir tüm çıplaklığıyla çıkıyor. 

Daha önceden yoksulluk içerisinde gördüğün yardıma muhtaç halkın, aslında kendi kaderlerini yaşadığını ve bu şekilde yaşamayı hiçbir zorlama olmadan seçtiklerini düşünürken buluyorum kendimi. Her gün eşekle su çeken bir çocuğun hayvana inen sopası, benim canımı daha çok yakıyor, acile kendini vurarak veya birinin bıçaklaması ile gelen hastanın vahşiliği, daha bir açık seçik beynimde acıma duygusu ile yaklaşmamı engelliyor. Bu kadar ilkel bir çevrede yaşayan insan topluluğundan erdemli davranması beklemek belki de benim hatam, ama düşünememeyi insana yakıştıramıyorum ve bu insanların kendi kaderlerini yaşadıklarını düşüncesini zihnimden söküp atamıyorum.

İçimde bir başka ses yankılanıyor; ‘Coğrafya Kaderindir!’ . Böylesine geri kalmış (Acaba geri mi bırakılmış?) bir ülkede fırsat ve imkân eşitliği verilse çok şeyler yapabileceğini bildiğim insanları da tanıyor olmak beni çıkmaza sokuyor ve ‘Belki de!’ diyorum kendime. Bir gün burada da bir şeyler değişebilir ama şuan benimle bunun olmayacağı veya benim görmeyeceğim kesin. İşte o zaman buraya gelirken duyduğum güzel laf geliyor aklıma; ‘Burayı kurtarmaya değil, yardım etmeye geldin Bayram!’ . İşin neyse onu en iyi şekilde yap ve yoluna bak. Çünkü yeni yolculuklar seni bekler…

Bu yazının kapanışında son bir şiir paylaşmak istiyorum sizlerle.

                Kimseyi değiştiremezsin hayatta.

Kimseyi değiştiremezsin hayatta.
Ve kimse için de değişmemelisin.
Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attın demektir.
İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin.
Çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz.
Her şeyi sen istediğin için yapacaksın,
başkası senden istediği için değil.
Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar
da mutlu olacaktır.
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle.

Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil.
Herkesin gidebileceği bir yol vardır.
Sen yeter ki, yanında yer almayı bil.
Ne sen kimse için mecburi istikametsin,
ne de bir başkası senin için...
Seninle gelmek isteyenleri yanına al.
Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata.
Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla
Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel...

Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil
aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir...

Charles Bukowski

Yorumlar

  1. Ağzına sağlık, 👍👍👍👏👏

    YanıtlaSil
  2. Tebrikler dostum.Hayatin,yolun, bahtin açık olsun.

    YanıtlaSil
  3. Hocam herşey gönlünce olsun müthişşsin başarıların daim olsun

    YanıtlaSil
  4. Yine harika bir yazı olmuş dr.

    Bu kez daha çok didaktik yazmışsın, sen bir harikasın dostum....Yazmak sana yakışıyor, mutlaka devam etmelisin...

    YanıtlaSil
  5. Hocam güzel kalbin yazına yansımış Allah yardımcın olsun inşaallah

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nyala'da 24 saat!